28 Mart 2013 Perşembe

Resim Alıştırmaları

   Benim oğullarım resim yapmaya pek meraklı değil.Genelde karalama,gelişi güzel boyamaya meraklılar bir de ellerini boyamaya.Bıraksam dirseklerine kadar boyayıp ayaklarına da geçerler.Benim resim yeteneğim bir resime bakarak aynısını yapmakla sınırlı yok kasede üzümler,dağ tepe yapamam.Babamın resim yeteneği iyidir.Okulda resimlerimi hep babam yapardı.Aslında sanatsal faaliyetlere meraklıyım,elimde yatkındır ama pek üstüne düşmedim açıkçası.Karakalem çalışmalar çok hoşuma gidiyor.Birde ahşap rölyefli resimler çok mükemmel.İleride belki kurslara katılma şansım olur inşallah.


ahşap rölyefli bir resim

    Ben benim ufaklıklara Türkiye İş Bankasının 'Resim Yapmayı Öğreniyorum' kitabını almıştım sanırım 1 sene falan oldu.Daha çok karalama olarak kullanıyorlar ama ellerinden düşürmüyorlar.Kitap 4 aşamalı olarak basit şeyleri çizdirmeyi öğretiyor.Yanında da kalemi var.Tabi o kalemin dayanma süresi malum çok kısa oluyor.Herhangi bir keçeli kalemde iş görüyor.Çabuk siliniyor ama önceden yazılıp kaldıysa asetonlu bir pamuk pırıl pırıl yapıyor kitabı.








                                                                     Erdem

      Eren

22 Mart 2013 Cuma

Öfke Kontrolü

   Ne yapmalıyım ne etmeliyim bilemiyorum.Artık öfkemi hiçbir şekilde kontrol edemiyorum.Çocuklarla aram bu aralar kötü.Kendimi iyi hissetmiyorum ,sağolsunlar onlarda beni çileden çıkarmak için herşeyi yapıyorlar.Sinirden kaskatı kesildim.Bütün kaslarım tutuldu robot gibi hareket edemiyorum.Uyku sorunu,yemek sorunu,aşırı hareketlilik,birbirine zarar vermeve daha niceleri.Çok hareketliler ve büyük bir enerji patlaması yaşıyorlar.Oyun oynamak desen hak getire.İnanılmaz yüz göz olduk hiçbir şekilde beni dinlemiyorlar.
   Ben hırçınlaştıkça,bağırıp çağırdıkça onlar daha da asabileşiyor.Çocuklar büyüklerin aynasıdır derler ya çok doğru.Onları öyle gördükçe daha çok üzülüyorum.Sonra oturup hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.Sürekli kendimi eleştiriyorum,büyük bir vicdan azabı.Beni en iyi ikiz anneleri anlar.Onları güzel yetiştirememe kaygısı içimi kemirip duruyor.Ama bir türlü içimdeki canavarı durduramıyorum.Sanırım ben iyi bir anne değilim.Şu an bile yazarken gözümden sicim gibi yaşlar dökülüyor.Bağıra bağıra,hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum.Aslında benim tek sorunum kendimle kalamamak.3.5 senedir 4 duvar arasında 24 saat bir fiil beraberiz.Yalnız kalmaya,kafa dinlemeye benim hakkım yok mu ama?Tek suçlu benmiyim yani.Hamileliğimde yaşadığım sorunlar,erken doğum,kuvöz maceraları,hastalıklar,ameliyatlar derken gerçekten çok yıprandım.Çocuklarımın o en güzel anlarının tadına bile varamadım sürekli koşuştuma.Allah beterinden korusun ama bende nihayetinde bir insanım.Güçlü görünmeye,ayakta dikilmeye çalışıyorum ama patlak veriyor işte.Bazen toparlar gibi oluyorum sonra hoop tepetaklak.

   http://ofkekontrolu.org/ dan alıntıdır.
Neden Öfke Kontrolüne Başlayamıyoruz?

    Öfke yaşamımızı zorlaştıran bir duygu olsa da öfke kontrolüne başlama kararı her zaman kolay olmayabiliyor. Klinik tecrübelerimize göre bizleri öfke kontrolüne başlama konusunda kararsız kılan 5 önemli neden var.

1.       Soruna ilişkin belirsizlik yaşama.
     Öfke sorunu yaşayan bir çok kişi, öfkelerinin yaşadıkları  problemin nedeni mi, yoksa sonucu mu olduğu düşünürler.  Bu konuyla ilgili basit bir formül de yoktur. Ancak sorunu belirleyememek çözüm için atılan adımları da geciktirir. Öfke sorununa bazen yaşadığımız diğer problemler yol açabilirken bazen de öfke farklı problemleri beraberinde getirir. Bazen de bunu bir bütün olarak yaşabiliriz. Öfkesiz Kliniği bu süreçte gerek öfke sorununa yol açan problemleri gerekse de öfke sonucunda oluşan sorunları bir bütün olarak tedavi ve eğitim sürecinde ele almaktadır.
2.       Problemin Çözülebilirliğine İlişkin Umutsuzluk
     Bir çok kişi öfkesini kontrol etme konusunda farklı nedenlerden dolayı kararsızlık yaşar. Bunların en başında ‘aile etkisi’ gelir. Bir çok danışanımız öfke konusunda anne veya babasını örnek göstererek sorunun genetik bir yönünün olduğu ve çözümün olmayacağını düşünüp umutsuzluk yaşayabiliyor fakat gerçek böyle değildir. Aileniz öfke ifadesi konusunda size model olmuş olabilir. Ancak öfke ifadesi öğrenilmiş bir tepkidir ve farklı ifade şekilleri de öğrenilebilir.
3.       Öfke’den Kendimiz Dışındaki Şeyleri Sorumlu Tutmak
     Bir çoğumuz yaşadığımız öfkeden sorumsuz eş, anlayışsız patron, ikiyüzlü iş arkadaşı, trafik gibi farklı unsurları sorumlu tutarız. Bu tür olaylar gerçekten rahatsız edici olsa da tepkiler konusunda sorumluluk bizdedir. Eğer, trafikte kalmak öfke nedeni olsaydı, tüm şoförler tepkilerini aynı şekilde gösterirdi. Ancak baktığımızda kimi tepkisini korna çalarak, kimileri bu saatte yola çıktığı için kendisine kızarak, kimileri de beklerken geçen zamanı müzik dinleyerek, uzun zamandır görüşmediği yakınlara telefon açarak geçirebiliyor. Öfke konusunda sorumluluk almamak öfke kontrolünü zorlaştıran en önemli nedenlerden bir tanesidir.
4.       Öfke Kontrolü’nü Yanlış Tanıma 
     Bir çok kişi öfke kontrolünü, yaşanan rahatsız edici durumlara tepki göstermeme, sineye çekme , hakkını aramama olarak değerlendirse de bu tamamıyla yanlıştır. Öfke kontrolü bilinenin tam aksine bizleri rahatsız edici durumlarda tepkilerimizi doğru ifade etmeye, problemleri etkin şekilde çözebilmeye teşvik eder.
5.       Tedavinin Etkinliğine İlişkin Umutsusluk
     Hemen hemen herkes öfke kontrolü için, 10’a kadar saymak gibi birkaç klasik yöntem duymuştur. Bu gibi klasik yöntemler kulağa hoş gelse de öfke anında uygulanabilmeleri zordur. Öfke kontrolünü bu şekilde tanımlamak tedaviye ilişkin umutsuzluk yaşamamıza sebep olabilir. 


Öfkenin Olumsuz Etkileri
Öfke yalnızca insanlarla ilişkilerimize zarar vermez. Sağlımızla ve performansımızla ilgili önemli sorunlara sebebiyet verir. Bunlar farklı türde hastalıkları tetikleyebileceği gibi iş performansını ve verimi olumsuz etkiler.

Öfkenin Olumsuz Etkileri   
Zihinsel Tepkiler                                
  • Aşırı yemek yeme,
  • Düşük performans,                         
  • Unutkanlık,   
  • Uykusuzluk,
  • Dikkatsizlik, 
  • Konsantrasyon bozukluğu.        
Fizyolojik Tepkiler                                  
  • Kan şekerinin yükselmesi,                          
  • Nabzın ve kan basıncının artması,            
  • Sık sık ve zor nefes alma,                           
  • Kas ağrıları,                                                   
  • Baş, sırt, boyun ağrıları.      
Davranışsal Tepkiler
  • Alkolizm,
  • Sigara tiryakiliği,
  • Huzursuzluk, 
  • Acelecilik,
  • İlaç kullanımı.

Çocuklarda Öfke ve Nedenleri
 cocuklarda_ofke_kontrolu
     Öfke yalnızca yetişkinlere özel bir tepki biçimi değildir. Çocuklarda da sıklıkla öfkeli ve saldırgan davranışlar görülebilir. İstekleri ve ihtiyaçları herhangi bir şekilde engellenen her çocuk öfke tepkisi gösterebilir. Bu tepkiler genellikle 1 yaş civarında başlar. Okul öncesi çocuklarda öfke nöbetleri görülme oranı oldukça yüksektir. Bu gelişimin doğal bir sürecidir. Kimlik duygusu ve bağımsızlık kazanmaya çalışan çocuk kelime kapasitesinin kısıtlılığı nedeniyle kendini ifade etmede güçlük çeker. Ancak çocuğun zamanla öfkesini kontrol edebilmesi ve yeni ifade yöntemleri öğrenebilmesi beklenir. Bu süreci etkileyen ve çocukta öfke yaratan bazı önemli durumlar vardır bunlar:

1. Çocuğun aç, susuz, uykusuz veya yorgun olması
2. Arkadaşları tarafından dışlanıyor ya da alay ediliyor olması
3.Anne – baba arasında ki problemler ( tartışmalar, kavgalar, boşanma, ölüm gibi)
4. Öfkelenen çocuğun ödüllendirilmesi, isteklerinin yerine getirilmesi
5. Öfkeli davranışlar sergileyen başka birini örnek alması (Anne, baba, arkadaş gibi)
6. Temel ihtiyaçların zamanında giderilmemesi
7. Anne ve babanın çocuğun tepkilerine yaklaşımlarının tutarsız olması ( annenin ve babanın anlaşmazlığa düşmesi sonucu çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda ikileme düşebilir)
8. Çocuğa haksız yere verilen cezalar
Bunlar çocuklarda öfkeye yol açan sebeplerden yalnızca birkaçıdır.  Çocuğa öfke kontrolü becerisi kazandırmak için bu sebepleri belirlemek ve bunlarla baş etme becerileri kazandıracak programlar uygulanır.

Arı,Petek ve Çiçek

   Çocuklarla yaptığımız bir faaliyet.

       Gerekenler:
         *Yemelerine pek izin vermesemde birkaç kere aldığımız sürpriz yumurta
         *Plastik tabak
         *Yapıştırıcı
         *Renkli elişi kağıtları
         *Oynar gözler (kırtasiyelerden temin edilebilinir.)  
         *Biraz makarna



    Yumurtalara elişi kağıtları ile şeritler kesip yapıştırdık.Kesme işlemi tabiki çocuklara ait.Oynar gözleri ve kanatları da yapıştırdık mı arımız tamam.
     Plastik tabakları ters çevirip elişi kağıtlarından çiçek yapıp,makarnaları da yapıştırdık ve arıların bal yapma hikayesini anlattık.Bu arada arı vız vız şarkısını da söyemeyi ihmal etmedik.
  









  

14 Mart 2013 Perşembe

Yine Yeni Yeniden Küçük Bir Kaza

   Evet yine küçük bir ev kazası ile huzurlarınızdayım.Dün akşam eşim geldi,yemek yedik,ben bulaşıkları toparlamadan uzanıyım dedim.Başım ağrıyordu biraz.Yattım koltuğa hemen Erdem yanıma geldi.Ben yattığımda yanıma kıvrılmayı çok sever.Eren de ayak ucuma oturuverir hemen.Ben yatarken içim geçmiş,dalmışım.Tabi benim yaramazlar her zaman olduğu gibi popolarında bir avuç kurt varmışçasına rahat durmadıkları için başladılar dalaşmaya.Erdem kalktı,oturdu sonra  hızlı bir şekilde kafasını  hızlıca bıraktı.Yalnız kafasını hızlıca bıraktığı yerde benim burnum vardı.Öyle bir ses çıktı ki çat diye kafamı içinde yankılandı.O an kesin burnumun kırıldığını düşündüm.Hızlı bir şekilde şişmeye başladı ve burnumun o tarafından nefes alamıyordum.
   Hemen hastaneye gittik.Yolda bir sürü şey geçti aklımda.Ya kırıldıysaa,ya ameliyat gerekirse diye çok tırstım açıkçası.Hadi ameliyat oldum diyelim benim o burunu benimkilerden koruma şansım hiç yok,sürekli havada birşeyler uçuşuyor ve onlarım bana gelme ihtimali çok yüksek.Neyse röntgen falan çekildi Allah'a şükür kırık,çatlak yok ödem yaptı.Ama hala o sesin nereden geldiği hakkında en ufak fikrim yok.Eve geldiğimizde yavrum çok üzülmüş.Doktor ilaç verdimi diye sorup durdu.Olacağı varmış,oldu.Olacakla öleceğin önüne geçilmiyor ne yazıkki...

13 Mart 2013 Çarşamba

Kitap inceleme:Dikkat ve Zeka Becerileri 1

   Biz benim afacanlarla bu kitabı da yapıp bitirdik.Ara ara tekrar yapıyoruz.Görsel hafızayı güçlendirmeye yönelik bir kitap.Kitapların çocukların gelişimine büyük katkı sağladığı kanaatindeyim.Onun için bu tarz kitaplarla vakit geçirmeyi seviyoruz.
   Kitapta;eşleştirme,aynı olanı bulma,farklı olanı bulma,parça tamamlama vs. gibi çok güzel resimler var.Çoğunu yapsalarda bazılarında çok az zorlandılar.

11 Mart 2013 Pazartesi

Bilim Çocuk Mart Sayısı

   Çocuk dergilerini çok seviyorum.Mümkün olduğunca Bilim Çocuk ve Meraklı Miniği takip ediyorum.İkisi de Tübitak Yayınlarının.İçerikleri çok güzel,eğlenceli ve öğretici.Çocuklarda çok eğleniyor okurken ve uygularken.Bu ayki bilim çocuk dergisinin içeriği basit makinalar,buz oluşumları ve gökadalar.Oldukça keyifli bir sayı.



   Bizde bugün derginin verdiği otomobilleri yaptık çok hoşlarına gitti.Şansımıza birer tane mavi ve kırmızı vardı.Eğer tek olsaydı kıyamet kopardı evde.Eren her zaman olduğu el çabukluğu ile kırmızıyı seçti,Erdemime yine mavi kaldı.













2 Mart 2013 Cumartesi

Temizlik Neferi

   Bu aralar kafayı temizliğe taktım.Her yeri dip köşe temizlemeye çalışıyorum.Neredeyse 1 hafta oldu,bakalım daha ne kadar sürecek.Ben bir yeri temizlerken diğer odaya geçene kadar temizlemiş olduğum oda pisleniyor ama olsun .Hiç yoktan iyiydir.Üzerimdeki o miskinliği şöyle bir silkelenip attım.Kendime geldim valla özüme döndüm.


   Bu arada ehliyetimi de aldım 14 Şubatta.Güzel bir güne denk geldi.Kocacım bi de beyaz bir gülle geldi akşam  daha bir mutlu oldum.Ben beyaz gülleri çok severim.Çok masum ve temiz geliyor bana.Bak yine temizliğe bağladım konuyu.Çocukluğumdan beri suyla oynamayı pek severim.Oynadığım her oyunun içinde mutlaka bir su olurdu.Ya bebeklerimi alır balkonda saçlarını yıkardım ya da elbiselerini.O olmadı bardağın içine su ve deterjan baloncuk yapardım.Ya da benim bir tane kurmalı bir bebeğim vardı  mayolu.Babam almıştı hiç unutmam.Hala gözümün önünde,ismi de Ali'ydi.Karnında kurma yeri vardı kurunca suda yüzüyordu.Onu alıp banyoda küveti doldurur yüzdürürdüm.Ve annecim bana hiçbirşey demezdi,ne sabırlı kadındı.Hala da öyledir.Keşke biraz bende anneme çekseymişim..Çok üzgünüm ki çocuklarımda suyla oynama konusunda bana çekmiş.Ne zaman şen kahkahalar duysam banyoda yakalıyorum.tepeden tırnağa ıslanmış şekilde.Ya,sürekli el yıkıyorlar aynı anaları.Çocukluğumdan beri bırakamadım şu huyumu,onlar da aynı ben.(Su faturaları katlanarak gelmeye devam edecek üzgünüm aşkım)


    Araya illaki başka konular sokuşturacam.Yazmıyorum yazmıyorum yazdımmı da klavyem açılıyor,uzattıkça uzatıyorum.Velhasıl evde sıkıyönetim var.Bir elimde çamaşır suyu ve cif diğerinde sünger dolaşıyorum evin içinde.O değil çocukları yakalayıp şöyle güzel bir cifleyip,çamaşır suyuna bastırıcam diye korkuyorum.Evde ne var ne yok herşeyi yıkadım.Yumuşatıcı kokusunu içime çektikçe ciğerlerim açılıyor valla.Ohhh mis.
   Bayram değil,bahar değil altın günüm falanda yok.Bu temizlik neyin nesi böyle dip köşe diyeceksiniz.Kendi yapılanmamla alakalı.İşe evden başladım.Hayatımda bir takım yenilikler yapmaya karar verdim.Ben takıntılı kadınım.Evim pis oldumu sürekli içim içimi kemirir.Ama sadece kemirir.Kalkıp uygulamaya geçmek için birşeylerin beni dürtmesi gerekiyor.Saldım mı tam salarım.Saldım çayıra mevlam kayıra misali.Amacım çocuklarımla daha çok zaman geçirmek olacak.Çünkü aklımda iş oldumu hiç birşeye adapte olamıyorum.Verim düştükçe düşüyor.Şimdi maddeleyelim:
-Ev sürekli temiz tutulacak.
-Bütün zamanımı çocuklarımla geçiricem.O faaliyet senin bu faaliyet benim yapıcaz artık ortaya karışık.Hepsini de paylaşıcam merak etmeyin.(Biliyoruuuuuuum hepiniz Esin çocuklarıyla faaliyet yapsa diye bekliyorsunuz dört gözle).Çok özeniyorum çocuklarıyla kaliteli zaman geçirenlere.Bakınız(www.enduruyanim.com)
-Bloğuma muntazam yazılarımı giricem(inşallah,umut ediyorum,gerçekten,valla bak)
-Şeker hamuru aşkımı sizlerle paylaşıcam.Yakında gelin-damat figürlerim geliyor .
-Çocuklar uyuduğu zaman sadece kendime ayırıcam zamanımı.Artık kitap mı okurum kahvemi yudumlarken,yeni figürler mi çalışırım bilemiyorum.
   İşte böyle...
   En kısa zamanda görüşmek dileğiyle sevgiyle kalın...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails