ikiz Çocukla Evde Güvenlik Önlemleri

   İnsan çocuk sahibi olduktan sonra çok değişiyor.Hayatını onlara göre düzenlemek zorunda kalıyorsun.Hele ki ikiz çocuk sahibi olunca gözünü dört değil sekiz açman gerekiyor.Ama yine de ufak tefek kazaların önüne geçemiyorsun.
   Benim en çok dikkat ettiğim yeni yürümeye başladıklarıda prizler ve sivri köşelerdi.Prizlerin işi çok basit,her yerde kolaylıkla bulunan ve uygun fiyatlı priz kapatıcıları var.Mutlaka edinilmeli ki benimkiler 5 yaşında ben hala kullanıyorum.

 

   Sivri köşelere gelince-ben orta sehpa nedir yaklaşık 5 senedir bilmiyorum-onlar için de yapı marketlerde,bebek mağazalarında kolaylıkla bulunan köşe koruyucular var.Özellikle ikizleriniz varsa hele ki ayaklandılar mı itişip,kakışmalar ziyadesiyle olduğundan çok dikkat etmeli.Ben onlardan aldım fakat kullanamadım,benimkiler sürekli oynaya oynaya laçka etmişlerdi.Onun yerine mobilyaya yaralı muamelesi yapıp önce süngerlerle sarıp,sonra ya ben bunu ileride de kullanırım düşüncesini bir kenara  bırakıp koli bandı ile dola babam dola şeklinde sarıp sarmalayarak çözüm bulmaktır.İtiraf edeyim çok kötü duruyor ama çok işe yaradı daha 1 sene olmadı sökeli.

      Beter böcek iş başında.Bütün köşeler gördüğünüz gibi kaplıydı ve vitrin takımının bütün kulpları sökülmüştü.Onları takalı da bir kaç ay oldu.

   İlaç dolapları erişemeyecekleri yerde ya da kilit altında olmalı.Özellikle banyo dolapları ve tabi ki açlmasını istemediğimiz tüm dolaplar.

   Benim sevgili oğullarım daha 1 ay olmadan yukarıdaki kilitlerin çalışma sistemlerini çözdüler ve açmaya başladılar.Henüz 2 yaşında bile değillerdi.Biz de aşağıdaki kilit sistemine geçtik onu epey kullandık.

   En çok korktuğum yer banyo dolabı.Onun içinde bunu kullandık.Çocukları öyle bir korkutmuşumki deterjanlar konusunda hala bile iş yaparken kontrolüm altında açık görürlerse hemen kapat çabuk diye bağırıyorlar.

    Çamaşır makinasının fişi mutlaka prizden çekilmeli hele ki iki çocuk varsa.Bıçaklar,çakmak,kibrit onların erişemeyecekleri yerlerde olmalı.
    Camlara.balkon kapılarına mutlaka kilit takılmalı.Ben artık öyle alışmışım ki bir dakika içinde tekrar balkona çıkacaksam bile kilidi takarım.Tedbir bizden takdir yaradan Rabbimden.
    Yatmadan önce yatak odası ve onların odası hariç her  yeri kitlerim.Ne olur ne olmaz.Ben onların en ufak tıkırtısına bile kalkarım ama yine de içim rahat etmez kilitlemeden.Elimde anahtarlar gardiyan gibi evin içinde dolaşırım alimallah yamuk yapanı çizerim dercesine.Hatta paytak paytak yürmeye başladıklarında salonda otururken içerden kilitlerdik kapıyı.Kapıyla çok oynadıkları ve serseri mayın gibi dolaştıkları için.
   Ortalıkta poşet bırakılmamalı.Çocukların ilk yaptıkları şey kafaya geçirip bak şapka yaptım oluyor.Yemek pişirirken ya da çay demlerken mümkün olduğunca arka gözler kullanılmalı.Çay servisi mümkün olduğunca çocukların olmadığı yerlerde yapılmalı.
   Ben yatak odasında tuvalet masasında da pek birşey
bırakmadım.Deodorantlar,parfümler,makyaj malzemeleri...Bunları da gözlerine sıkabilirler.Banyo yaptırırken mutlaka kaydırmaz kullanılmalı.Çünkü hiç rahat durmuyorlar.
   Yataklarının içinde oyuncak,çok fazla örtü bırakılmamalı.Yattığı yastık haricince etrafına yastıklar sıralanmamalı.Aslında mutlaka daha çok dikkat edilmesi gereken noktalar vardır ama benim aklıma şimdilik bunlar geldi.

Tuvalet Kağıdı Rulosundan Yarış Arabası

   Atık malzemelerle ne yapabirim diye araştırırken buldum bunu.Benimkiler hergün hadi anne aktivite yapalım diye arkamda dolaşıyor.Ne yalan söyleyeyim her zaman da canım istemiyor.Hele ki yazın sıcağında hiç çekilmiyor.Yapılacaklar listesi çok kabarık ama yapacak insan yok.
   Ay bir de ben bu aralar ekip-biçmeye,kesip-dikmeye fena merak saldım.Keçelerden kapı süsleri yapayım,kavanozlar boyayayım,karakalem resim yapayım,şeker hamurundan bir sürü figürler çalışayım,takılar yapayım,çiçekler yetiştireyim diye içimde bir coşku var.Allah hayır etsin bu kadar maymun iştahlılığı.Bunları kısa zamanda gerçeye dönüştürüp blogta paylaşmayı umut ediyorum.
   Gelelim yarış arabasına.Efenim malzemelerimiz çok basit; 

 

           Eren yarış arabasının önünde 4,Erdem 1 rakamını istedi.

      İçlerine de motorlarındaki yarışçıları otutturup güzelce oynadılar.

Kuzucuklarımın Doğumgünleri

    Çok uzun zaman oldu yine.Yazmaya yazmaya soğuyor galiba insan.Acaba şunu mu yazsam,yoksa bunu mu yazsam derken gün sona eriyor.
    Bebişlerim büyüdü 5 yaşını doldurdu haziranın yirmisinde.Zaman ne kadar çabuk geçiyor anlamıyor insan.Küçük birer delikanlı oldular bile.
    Bu sene ilk anaokulu deneyimlerini de tamamladılar.Güzel arkadaşlıklar kurdular.Zaten benim çocuklarım diye söylemiyorum sıcak kanlılar.Çabuk arkadaşlık kuruyorlar.Doğumgünlerini de arkadaşları ile kutlamak istediler.Ve iş başa düştü ve hazırlıklara başladık.

    Benim huyumdur misafir geleceği zaman cam,kapı,duvar,avize ne varsa en ince ayrıntısına kadar temizleme takıntım olduğumdan hazırlıklarımı tam gönlüme göre yapamadım.Ama yinede onların mutlu olduğunu görmek beni çok mutlu.Diğer hafta da akrabalar arasında kutladık.
    Yine iki farklı pasta siparişi vardı küçük beylerin.Eren şimşek Mcqueen,Erdem Dusty.Şimşeği arkadaşlarıyla yaptığımız doğumgününde,dustyi de diğerinde yaptım.Bol bol eğlendiler,koşturdular,kudurdular.E haliyle 10 çocuk bir evde başka türlüsü düşünülemezdi :)
    Aslında perdedeki süsleri ve keçeden yaptığım papyonları  arkadaşları ile kutladıkları doğımgününe hazırlayacaktım ama yetişmedi.Eşim hazırladı, çıktıları aldık ve kırmızı fon kartonuna yapıştırdık.

   Bunlarda Dusty'li doğumgünümüzden

,,

    Küçük kuzularım iyi ki doğdunuz,iyi ki benim paşalarım oldunuz,anneniz sizi çok ama çok seviyor.Hayatınızın her zaman şeker tadında geçmesi dileğiyle...